Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birinci Dünya Savaşı yıllarında, bir paşanın bir oğlu Tayfur, garip bir meraka düşer: Oradan buradan, izbelerden mezarlıklardan topladığı kemiklerle b…

Hüseyin Rahmi, Birinci Dünya Savaşı sonrasında toplumda görülen yoksulluk, işsizlik, zihniyet değişimi, alafrangalık, eğitim gibi konulara dikkat çekt…

Osmanlı’nın son dönemlerinde alafranga (Batılı) yaşam ve Batı özentiliği toplumda iyice yayılmışken Batılılaşmanın yol açtığı yeni sosyal ve insani il…

"Karımı Nasıl Aldattım? Bu ürküntü veren, şaşırtıcı başlık üzerine birçok evli kimsenin öfke ile bakacağını, karşı çıkacağını bilirim. Gençten, yaşlıd…

Hüseyin Rahmi, batıl ve dini kullanan insanların, bilim insanlarına karşı bakışına; onların yazıları, fikirleri, giyim kuşamı, yaşam tarzı ve aile yap…

"Edip Münir: 'Yine bu anda zevkin, eğlencenin her çeşidinden usan­mış, iç sıkıntısından şezlonglar üzerinde uyuklayan insanlar da var.' Ruhsar: 'Bu de…

“Hoştur köftehor. Dinle hanım: Başta tepesi dokuz kapsüllü şıllık fes… Tepeden yanağın üstüne doğru tarakla terbiye edile edile yatırılmış altın kuş k…

"Rüzgâr çıkınca denizin dalgalanacağı, tan açınca güneş doğacağı nasıl basit bir tabiat işi ise Şemi ile Sadri’nin gözlerinin karası tamamıyla kaybolu…

Nihat Bey’in konağına evlatlık olarak giren Nimetşinas ile evin efendisinin tacizlerine maruz kalan Neriman karakterleri üzerinden Hüseyin Rahmi, evli…

"Muhsine Hanım ilk bozayı içip ikincisinin, leblebisiyle beraber çiçekliğin önüne konulmasını söyledikten sonra başladı: 'Gençliğimde hoppaca bir kızd…

"Tiyatrolarda sahneye konan oyunlar, böyle evlerde, aileler arasında geçen gerçek maceralardan alınmış değil midir? O hâlde ötekiler taklit, berikiler…

"Şahendeciğim, gönlümü bugün sana tamamıyla açmak ihtiyacındayım. Ben bu dünyada çok şey görmüş, muhabbet tufanları içinde bocalamış, çok tecrübeler g…

Romanlarında mizah ögelerine sıklıkla yer veren Hüseyin Rahmi’nin bu eseri, daha çok dram barındırmasıyla diğer eserlerinden ayrılır. Yazar, “Cehennem…

“Bugün en uygar ve gelişmiş ulusların yönetimleri, bayrakları altında toplanmış insanlar hâlâ iki kısımdır. Egemenler, baskı altında olanlar. İşte kan…

Düşünüyorum: Dünyada hiçbir sır ebediyete kadar gizli kalmaz, mutlaka bir patlak verir. Bunun vakit ve saatini beklemeli. Gerçek iyice meydana çıkarsa…

Hüseyin Rahmi, sert eleştirilerinde kalemini esirgemediği «Can Pazarı»nda, dönemin İstanbul’unda yozlaşmış toplumu gözler önüne seriyor. Gürpınar; hay…

Kadının cesedi üzerine atılan toprak yığını, geride kalanlara bir ömrü hülasa ediyordu. İşte neticenin neticesi son buydu. Hayatın bundan başka bir çı…

“Dünyaya kuyruklu yıldız çarpacakmış!” Emine Hanım, “tü, tü” diye birkaç defa yakasına tükürerek çarpıntısını gidermeye uğraştıktan sonra: “Aman, ben …

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın, toplumun aksayan yönlerini mizahi bir dille eleştirdiği ve yedi öyküsünün bir araya geldiği Melek Sanmıştım Şeytanı eserind…

“Ahbar, ağır usta işi kıyak bir şarkın yoktur?”“He vardır.”“Senin içinde olan bir şeyden ben ne zevk duyarım ki! Bırak dışarı çıksın… Keyflenelim… Hay…

"Hayretler içinde etrafımıza bakıyoruz. Neredeydik? Nereye çıktık? Ve nereye döneceğiz? Yüz yıl yaşayanlar bu muammaların uçlarını bir araya getiremiy…

Yanlış “Batılılaşmanın” bir örneğini veren Hüseyin Rahmi, Acı Gülüş’te bireysel zevklerinin peşinden koşan Kenan’ın bir metrese kapılarak saadetli evl…

Okumak için Paris’e giden Meftun Bey, öğrenimini tamamlayamadan yurda dönmüştür. Bu Paris günlerinden kendisine ne sağlam bir eğitim ne zengin bir kül…